Christopher Nolan'ın yönettiği ve senaryosunu kaleme aldığı "Oppenheimer" filmi, bilim insanı ve atom bombasının babası olarak bilinen J. Robert Oppenheimer'ın hayatını konu alıyor. Oppenheimer'ın akademik gençlik yıllarından başlayıp atom bombasının yaratımına ve sonrasında gelen davalara dek uzanan süreci izlediğimiz "Oppenheimer" filmi, Kai Bird ve Martin Sherwin imzalı, Pulitzer ödüllü "American Prometheus: The Triumph and Tragedy of J. Robert Oppenheimer" isimli kitaptan sinemaya uyarlanan bir biyografi filmi.
Robert Oppenheimer, 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Fiziksel bilimlerin önde gelen isimlerinden biri olan Oppenheimer, özellikle nükleer fizik ve nükleer silahların geliştirilmesi konusundaki çalışmalarıyla tanınır. Hayatının büyük bir bölümünde, bilim ve siyaset dünyasında etkili bir figür olarak yer almıştır. 1904 yılında New York'ta doğmuş olan Oppenheimer, ilgi çekici hayatı ve başarılarıyla bilimsel ve tarihsel birçok eserde yer almıştır.
Robert Oppenheimer, zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Erken yaşta matematik ve fizik alanlarına olan ilgisini göstermiş ve eğitimine özel okullarda başlamıştır. Harvard Üniversitesi'nde fizik eğitimi aldıktan sonra, Cambridge Üniversitesi'nde öğrenimine devam etmiştir. Burada aldığı eğitimle kuantum mekaniği ve teorik fizik alanlarında önemli çalışmalar yapmıştır.
Oppenheimer'ın bilim dünyasında önemli bir dönüm noktası, 1930'larda nükleer fizik ve atomun parçalanması üzerine yaptığı araştırmalar olmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında, ABD'nin nükleer silah geliştirme programı olan Manhattan Projesi'nde lider bilim insanı olarak görev almıştır. Bu proje, nükleer bombanın geliştirilmesini hedefliyordu ve Oppenheimer bu projenin başarıya ulaşmasında kilit bir rol oynamıştır.
Manhattan Projesi'nin sonucu olarak gerçekleştirilen Trinity Testi, ilk nükleer patlamayı temsil ediyordu ve 16 Temmuz 1945'te gerçekleştirilmiştir. Bu test, insanlık tarihinde nükleer silahların kullanımının başlangıcı olarak kabul edilir. Trinity Testi, nükleer çağın başlangıcına işaret ederken, aynı zamanda dünya için büyük bir tehlike oluşturacak olan nükleer silahların çağını da başlatmıştır.
Oppenheimer, Trinity Testi'nden sonra nükleer silahların olumsuz etkileri ve insanlığın geleceği konusundaki endişelerini dile getirmiştir. Bu nedenle, siyasi düşünceleri ve muhalefeti nedeniyle 1954 yılında güvenlik açısından tehlikeli olarak nitelendirilmiş ve ABD hükümeti tarafından güvenilmez kabul edilerek güvenlik izninden mahrum bırakılmıştır. Bu olay, o dönemde büyük tartışmalara ve eleştirilere yol açmıştır. Oppenheimer, sonraki yıllarda akademik çalışmalarına ve öğrenci yetiştirmeye devam etmiştir. Hayatının geri kalanında nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve barışçıl nükleer enerji kullanımı için mücadele etmiştir.
Robert Oppenheimer, bilim dünyasında ve tarihsel perspektifte önemli bir figür olarak yer almıştır. Nükleer fizik alanındaki çalışmaları ve Manhattan Projesi'ndeki lider rolü, insanlığın nükleer çağın eşiğine gelmesini sağlamıştır. Ancak, Oppenheimer aynı zamanda nükleer silahların tehlikelerine dikkat çekerek barışçıl bir dünya için mücadele etmiş ve bilim ve siyaset arasında etkileyici bir denge kurmuştur. Bugün hala bilim insanları, tarihçiler ve politikacılar tarafından büyük bir hayranlık ve merakla hatırlanan Robert Oppenheimer, nükleer çağın mimarlarından biridir.
Gerçi son dönemde yaptıklarının ya da nükleer alanda yaptığı çalışmaların ahlaki boyutu tartışılmaktadır. Kimilerine göre nükleer fizik alanında bir devrim olan bu çalışmalar kimilerine göre ise tamamen bir felaketin başlangıcıdır.